Direnci Anlamak: Travma Sonrası Stres Bozukluğunu (TSSB) Önlemede ve Tedavi Etmede Yeni Yaklaşımlar

(Understanding resilience: New approaches for preventing and treating PTSD)

Özet: Tüm bireyler stresli yaşam olayları deneyimler ve genel nüfusun yaklaşık %84’ü, en az bir potansiyel travmatik olaya maruz kalır. Bazı durumlarda, akut veya kronik stresörler, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) veya diğer psikopatolojilerin gelişmesine yol açabilir; ancak, çoğu insan bu etkilere karşı dirençlidir. Direnç, stres ve zorluklarla karşılaşıldığında başarılı bir şekilde uyum sağlama yeteneğidir. Birçok araştırma, direncin genetik, epigenetik, nörolojik ve çevresel temellerini belirlemeye başlamış ve direncin, çevresel faktörler, nöral ağlar, pek çok nörotransmitter ve moleküler yollarla kapsanan adaptif değişikliklerle aracılık edildiğini göstermiştir. Bu derlemenin ilk kısmı, direncin gelişiminde rol oynayan genetik, epigenetik, gelişimsel, psikososyal ve nörokimyasal faktörler ile nöral ağlar ve moleküler yollarla ilgili son bulguları ele almaktadır. İkinci bölüm ise, ergen ve yetişkin popülasyonlarda direnci artırmaya yönelik birkaç müdahale ve önleyici yaklaşımı gözden geçirmektedir. Özellikle bu derleme, TSSB’li bireylerde direnci artırmaya yönelik yaklaşımları incelemektedir. Ayrıca, yeni farmakolojik yaklaşımları, yalnızca TSSB tedavisi için değil, aynı zamanda direnci artırma potansiyeliyle de heyecan verici yeni hedefler olarak tartışmaktadır. Bir araya getirildiğinde, direnci artırmaya yönelik yeni müdahalelerin yayılması ve uygulanmasına yönelik çabalar, yeni önleyici ve tedavi stratejilerinin büyümesiyle paralel olarak ilerlemelidir.

Referans: Horn, S. R., Charney, D. S., & Feder, A. (2016). Understanding resilience: New approaches for preventing and treating PTSD. Experimental Neurology, 284, 119–132.

Saygılarımla,

Klinik Psikolog Ceyda Özdemir Bülbül

CBTiSTANBUL